Sayfalar

13 Mart 2012

Türk Kahve Kültürü ve Edebiyat



Antonio Vivaldi ve Carlo Goldoni gibi önemli müzisyenler de kahveden etkilenmiş, keman için "La Bottega del Caffe" adlı bir eser yazmışlardır. Ancak kahveden en çok etkilenen müzisyen J.S. Bach'tır. Bu büyük müzisyen, kahve aşkını ünlü Kahve Kantatı'nda notalara dökmüştür. 1732 yılında Leipzig'de yayınlanan Kahve Kantatı'nda Bach, Picander'in şiirinden yararlanmıştır. Kantatın yazılmasının en önemli sebebi, o sırada Almanya'da kadınlara kahvenin yasaklanmaya çalışılıyor olmasıydı. Oysa kahvenin sohbeti, cinsiyet ayrımı yapmamalıydı.

Kahve Kantatı, bir babanın kızını kahve içmekten vazgeçirmeye çalışmasını anlatır. Ancak kahve, genç kız tarafından şu sözlerle yüceltilir:
"Ah, kahve ne tatlı,
binlerce öpücükten daha tatlı,
muscat şarabından daha yumuşak,
kahve, kahve onsuz olamam;
Eğer bana bir şey ikram edecekseniz
ah, o zaman bana kahve veriniz!"
– J.S. Bach, Kahve Kantatı


Kahvenin verdiği ilhamla yapılmış sayısız resim bugün Avrupa'nın hemen her yerindeki müzelerde sergilenmektedir. Bunlar genellikle, sanatçıların sıkça gittikleri kahvehaneleri, evlerde içilen kahveyi ve kahve sohbetlerini aktarır. Dünyanın ilk kahvehane resmi ise, Hollandalı ressam Adrian van Ostade'ye aittir. François Boucher, Franz Schams, Jean Léon Jérôme gibi ressamların ortaya çıkardığı eserler ise hem eski kahvehaneler, hem de kahve kültürü hakkında bilgi verir.

Türkiye'de ise Üsküdarlı ressam Ali Rıza Bey'in resimleri önemli eserlerdir. 19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyıl başı yaşamış olan Ali Rıza Bey, dönemin yazlık ve kışlık kahvehanelerini, kahve ocaklarını, fincanlarını, cezvelerini, kahve dolaplarını ve seyyar kahvecilerini karakalem resmetmiştir. Ali Rıza Bey'in korunabilen onlarca resmi, bugün özel koleksiyonlarda yer almaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder